Yönetim Kurulu Başkanımız İsmail Kemaloğlu, İstanbul Ticaret Borsası’nın İSTİB Haber gazetesinin Şubat sayısında “Dünya Tarımsal Üretimindeki Gelişmeler” konulu yazı kaleme alarak hububat piyasalarındaki gelişmeleri değerlendirdi.
DÜNYA TARIMSAL ÜRETİMİNDEKİ GELİŞMELER
Dünyanın ve ülkemizin gündeminde iklim değişikliği ve kuraklık riskleri varken, bütün olumsuzluklara rağmen 2022-23 hasat sezonunda dünya hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar gibi temel stratejik ürünlerde iyi bir üretim gerçekleştiğini görüyoruz.
Özellikle ülkemizde son 4 aylık (Ekim-Ocak) yağış ortalaması kümülatifte normalin %43 altında gerçekleşirken, barajlardaki su seviyesi ve göletler ile yeraltı su kaynakları kritik hal almış görünüyor.
2022-23 ekiliş sezonunun dünya üretim tahminleri de gelmeye başladı. Yeni ekiliş sezonunun iklim riskleri, ülkemiz başta olmak üzere dünyanın çoğu bölgesinde yaşanan kuraklık kaynaklı kayıpları önümüzdeki aylarda daha detaylı analiz edeceğiz. Kaldı ki henüz yeni ekiliş ürünlerde başta hububat olmak üzere rekolte kayıp veya verim hususunda konuşmak için erken görünüyor.
2022 yılında her şeye rağmen dünya buğday üretiminde rekor bir seviye olan 781 milyon ton üretim gerçekleşmiş oldu. Tüketimde 789 milyon ton gibi önemli bir artış görünse de dünya buğday stok devrinin 268 milyon tonları bulacağı görünmektedir.
Özellikle Rusya, Kanada gibi ülkelerde yaşanan üretim artışı, Türkiye buğday üretimindeki artış pozitif etki yapan faktörler oldu. Rusya tarihi bir buğday üretimi gerçekleştirdi. Arpa üretiminde ise %2’ler civarında artış, mısır üretiminde bir miktar düşüş sözkonusu.
Dünya mısır üretiminin 1.2 milyar ton seviyelerinin biraz altına düşmesine rağmen, tüketimdeki petrol fiyatlarındaki düşüş etkisiyle etonol için mısır kullanımı dahil çeşitli faktörlere bağlı olarak gerçekleşen azalma toplam mısır stok devrini önemli ölçüde değiştirmemiş görünmektedir.
Buğdayda küresel üretimin bu ay Ukrayna ve Avrupa Birliği’ndeki daha büyük mahsullerde daha yüksek olacağı tahmin ediliyor.
Küresel pirinç üretimi, öncelikle Çin’deki daha az bir mahsul nedeniyle bu ay düştü ve Hindistan’da daha büyük bir mahsulü kısmen telafi ediyor. Küresel tüketimin çoğunlukla Çin’de düşeceği tahmin ediliyor.
Küresel yağlı tohum üretimi, öncelikle soya fasulyesi görünümünün azalması nedeniyle yaklaşık 2,5 milyon ton düşürüldü.
Üretim ve tüketim dengesi yanında Tahıl Koridoru etkisi ile uluslararası tarım ürünleri fiyatları da genel anlamda yatay seyretti. FAO Gıda Fiyat Endeksi 10 aydır düşüş trendinde. Dünya gıda fiyatlarında düşüş eğilimi devam ediyor. bu arada tarımsal girdi fiyatlarında da başta gübre olmak üzere düşüler yaşanmaktadır.
TARIM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER
Uluslararası tarım piyasalarında genel olarak fiyatlar düşüş eğilimini korumaktadır. Rusya ve Ukrayna savaşının olumsuz etkilerinin ‘Tahıl Koridoru’ anlaşmaları ile azalması, üretimlerdeki artış, resesyon etkisi gibi faktörlerle FAO Gıda Fiyat Endeksi de düşüş eğiliminde devam ediyor.
AB ülkelerinde üretim beklentileri olumu seyrediyor.
Önümüzdeki süreçte uluslararası tarım ürünleri piyasalarını etkileyecek birkaç önemli faktör var. Mart ayında sona erecek olan tahıl koridoru anlaşmasının seyri yanında Rusya ve Ukrayna savaşının akıbeti ve devam eden kuraklık risklerinin ülkelerde yaratacağı etkiler.
Halen Güney Amerika başta olmak üzere ülkemiz ve Karadeniz ülkeleri dahil çoğu bölgede kuraklık riskleri yaşanmaktadır. Arjantin’de son yağışların bir miktar riski azalttığı zikredilmektedir. Yakın zaman aralığında Arjantin’deki rekolte düşüş beklentileri ile mısır ve soya fasulyesi fiyatlarında hareketlenme yaşandı. Bu ülkenin dünya mısır ve yağlı tohum üretim ve ihracatında önemli rolü vardır.
Esas olan iklim kaynaklı kuraklık risklerinin özellikle ülkemizde barajlar, göletler, yeraltı su kaynaklarına yaratacağı olumsuzluklardır. Zira bugünlerde kışlık ekili ürünler olarak buğday, arpa, çavdar gibi hububatı veya kırmızı mercimek gibi bakliyatı konuşuyoruz. Asıl baharlık ekimler olarak mısır, çeltik, ayçiçeği, şeker pancarı gibi temel ürünler var ve bu ürünler sulu tarım ağırlıklı ürünler. Dolayısı ile şu anki yağışlar yanında tarımsal sulamam için gerekli su potansiyelini biriktirebilmemiz daha hayati görünmektedir. Muhtemel tehlikelere karşı bazı ürünler için bazı illerde ekim sınırlamaları da gündeme gelebilecektir.
Savaşın etkisi ile Ukrayna’da ekilişlerde sorunlar devam etmektedir. Hem savaşa bağlı fiziki imkansızlıklar hem de tarımsal girdilere erişim sorunu yaşanmaktadır. Bu durumun yeni sezon için Ukrayna tarımsal üretimini olumsuz etkilemesi sözkonusudur.
Diğer taraftan dünyanın en büyük buğday ihracatçısı Rusya’da halen önemli stoklar mevcut olup, ihracat devam edecek görünmektedir.
Küresel ekonomilerdeki enflasyon riskleri tarım ürünlerini de etkilemiştir. Hem hammadde fiyatlarındaki artış, hem tarımsal girdilerdeki fiyat yükselişleri gıda fiyatlarına da olumsuz yansımıştır. Son aylarda olumlu gelişmeleri görüyoruz. Petrol ve gübre fiyatlarındaki düşüş, üretimlerdeki olumlu seyir, ülkelerin panik alımlarının azalması, gıda tedarik zincirindeki işleyiş, Rusya gibi önemli üretici ve ihracatçı ülkelerdeki rekolte artışları gibi çok sayıda faktör bu gidişatı olumlu etkilemiştir.
Yeni yıl için de beklentiler genel olarak olumludur. Önümüzdeki günlerde hem Karadeniz hattındaki savaşın seyri hem de iklim riskleri küresel tarım piyasalarının odaklandığı konular olacaktır.